Devletlerin onuru olur mu?
Zelenski’nin bir proje lideri olarak Ukrayna’ya atanmış
olduğu iddiaları dillendiriliyor. Peki, onun gelişini hazırlayan Nazi
örgütünün, Yahudi Zelenski’nin arkasında olmasını nasıl açıklıyorlar? Naziler,
yenilgi sonrası Amerika’daki sağ gruplarla içli dışlı olmuş ve küresel olarak
örgütlendiklerini yıllar önce “neo-Nazi” kavramıyla ilan etmişlerdir. Eski
Nazilerin düşmanları yerine yeni düşmanlar yaratılmıştır.
Amerika’da KKK (Ku Klux Klan) örgütü, Protestan mezhebi ve
beyaz ırkın üstünlüğü üzerine kurgulanmıştır. Orada Yahudi düşmanlığı olanlar,
Ukrayna’da Yahudi birinin lider olarak atanması için ortam yaratmıştır. Trump,
beyazların üstünlüğünü savunan bir sağ örgütün adayı olarak gösterildi ve seçim
sonrası yenilgi ile başlayan Kongre baskınıyla bu durum gözler önüne serildi.
Peki, onun alternatifi olarak sunulan Biden’ın, Ukrayna’da oğlu üzerinden
biyolojik ve kimyasal silah üretimi üzerinde çalıştığı iddiaları, Rus işgaliyle
birlikte ortaya serildi.
Ukrayna, Rus gücünün test edileceği bir alan olarak görülmüş
ve Nazi hareketinin Ukrayna içinde özgürce örgütlenmesi, sembollerini
kullanmasıyla Rus güçleri kışkırtılmış ve işgal kaçınılmaz hale gelmiştir.
Peki, Ukrayna’daki faşist gruplar tüm bunların bilincinde miydi? Ukrayna,
faşizmi en açık ve kanlı şekilde yaşamış bir ülke olmasına rağmen, faşizm orada
kök bulmuş ve örgütlenmiştir. Bunu bir proje olarak başardılar ve bu projenin
senaryo yazarı bellidir: Amerika’da kapalı kapılar ardında, kapitalizmin tek
lideri olma hedefiyle bu proje gerçekleştirilmiştir.
Savaş en kanlı sürecini yaşarken, ülke en önemli maden
yataklarını kaybederek fakirleşmiş, tüm bütçesi dış yardıma muhtaç hale
gelmiştir. Düyûn-ı Umûmiye resmî olarak Ukrayna’da bir büro açmadı, ancak
Osmanlı döneminde İstanbul Lisesi binasında öğrencileri dışarı atarak Osmanlı
bütçesine el konulduğu gibi, Ukrayna da benzer bir duruma düşürüldü. Osmanlı
Sultanı bile bir şey almak istediğinde bu bürodan izin almak zorundaydı.
Kısacası, Osmanlı’nın yaşadıkları şimdi Ukrayna’ya yaşatılıyor ve bu durum ekranlar
önünde alenen yapılıyor.
Devletler, ekonomisi olmayan bir ülkenin liderine her türlü
hakareti yaparak o ülkenin onurunu hiçe sayar. Fakir ülkenin kabadayısı olmaz;
olduğu an ona ya bir mektup gönderilir ya da istihbarat üyesi gazeteciler
aracılığıyla hakaret edilmesi sağlanır. İlk ateşi gazeteciler yakar! Ukrayna
devletinin onuru, Zelenski gibi bir proje lideri koltuğa oturtulduğu gün
ayaklar altına alınmıştı. Artık gizlenmesi gerekmeden Ukrayna’nın toprakları ve
madenleri emperyalist devletler tarafından parçalanıyor.
Osmanlı da parçalandı ve geriye kalan topraklarda uysal bir
devlet oluşturuldu. Sömürgeci devletten ulus devletine geçiş sağlandı ama
"yeni sömürge" anlayışı devam etti. Yeni devlet, içinde yaşayan tüm
farklı kültürleri ya yok saydı ya da asimile ederek resmi olarak kabul edilmiş
tek bir ırk kimliği altında birleştirmeye çalıştı.
Ukrayna, uluslaşma sürecini Rus işgali sonrasında hayata
geçirmeye çalıştı. Tüm Rus aydınlarını, Rus edebiyatını ve heykellerini ya
yıktı ya da yok saydı. Ülke içinde Rusça konuşmayı yasakladı. Sovyet tarihini
reddeden Ukrayna, faşist bir geçmiş yaratamayarak köksüz ve lidersiz bir ülke
konumuna geldi.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.