Tarih değişendir, bükülebilir…
Bir ulusun tarihi sanayi devrimi ile başlar, ondan önce
tarih soylar tarihidir. Soy ağacı önemlidir sanayi devriminden önce, fakat
sanayi devriminden sonra soyun yerini ulus alınca ulusun efendisi olduğuna inanlar
da geçmişten soy ağacını alarak kendilerince yeni bir soy ağacı yarattılar,
aşağılık kompleksi, öykünme olarak adlandırın ne ise işte en alttakilerde
kendilerine soy ağacı yarattılar, nereden geldikleri, aile bireylerin bir
zamanlar sarayda aşçı, bakıcı, hatta konuklara yer gösteren olduğu için
övünenler çıktı, çünkü öteki kariyerler (günümüz deyimi) çoktan kapılmış ve
zaten kayıtlarda mevcuttu...
Başlangıçta paşaların torunları yönetti imparatorluktan ulus
devlete geçişte, şimdi onlara göre ayaklar iktidar, kendileri mirasları
tüketenler oldu…
Yaşadığımız bu zamanda dahi kendisine kök aramaya çalışan,
gelişim sürecini tamamlamamış, en arkadan gelenler, dışlananlar,
ötekileştirilenler kendilerince kendilerine tarih yaratıyor, kök arayışı içinde...
Peki, sınıflı toplum içinde sınıfların belli olduğu yerde neden kendilerine
yeni tarih söylemi arayışı ihtiyacı duyarlar, bu bir ihtiyaç ki her zaman
içinde bu kök tartışması sürer...
Adamın teki Kürt olmuş, Alevi olmuş, Türkmen olmuş ne önemi
var, katil, binlerce insanı kesmiş ama o katili bugün paylaşılmaz kılan ne? O
katil katliam yaparken ne ulusunu, ne dinini, ne mezhebini düşündü, o dönemde
kime hizmet ediyorsa ona hizmet etmiş, görevini yapmıştır...
Katile katil demeden, övünen bir ulusun çocukları olunca ne
olacak?
Yeni katliamlar, ölümlerin bakın kökü bizde var, öldürelim
demek için mi? Hasan Sabbah denen katili canlı bombalar ilk defa hayata
geçirildiği süreçte popüler yapıldı, kim için, kime hizmet etti o kadar canlı
bomba?
Canlı bombaların etkisi ile ne sistem değiştirildi, ne de
iktidardakilerin anlayışı, fakat değişen bir şeyler oldu, bugün o değişimin
sonucunu yaşıyoruz… Bugün ülkemiz ve çevremizde ki ülkeler canlı bombalar ile
iki dudak arasına sıkıştırılan hukuk anlayışına kadar geriledi, toplum içinde
cepheleşmeler yaratıldı, sömürü düzeni daha da arttı, örgütsel yapılar dağıldı,
bireyler korkusu ile baş başa bırakılırken, iktidar düşünsel boylamında
alternatifsiz hale getirildi… Canlı bombalar kime hizmet ettiğine bakarsanız,
bugün iktidarların kim için var olduğuna, iktidarda söz sahibi olanların
çıkarları ve para hareketine bakmanız yeterlidir… Halka hizmet artık yoktur,
birkaç yandaş firmaya, küresel firmaların çıkarları yönünde taşeron iş
yapanların hakim olduğu bir düzen kuruldu…
Yüzlerce canlı bomba ile katliamlar yapıldı, Kürt halkı
adına, İslam adına, ya da Türklük adına, peki o canlı bombaların Hasan Sabbah
ile olan ilişkisi, neden popüler yapıldı, neden solcular eli ile yürütüldü bu
canlı bomba tarihi?
Alın size tarih, alın size kök, alın size sonuç...
İktidar kendisine ait tarih yaratır, en küçük örgütlenmede
de bu söz konusudur, bugün nüfusta kayıtlar ilk tutulduğu ana kadar gidebilir,
kökünüzü nüfus kayıdından bulabilirsiniz, peki size katkısı nedir? Hastalık
kayıdı tutulmuş olsa, genlerden gelen hastalığınızı önceden bilir, ona göre
yaşam şeklinizi değiştirebilirsiniz, o da yok… Peki, ne önemi var, kökünü bileceksiniz?
Kökünde yer alan isimlerin mezarı bile yok, o isimlerin
malları için akrabalar arasında akan davası olmuş, kan davası birbirini tanıyanlar
arasında olur, tanımayanların cinayetleri ise katliam, savaş, kıtlık ile olur...
Bir de ulus çıkarı gereği sermaye için gider tanımadığı insanı öldürür, gelir
sermeyenin devletine madalya alır, bir kaç kuruşta aylık düzenli bahşiş...
Bir ulusun tarihi sanayi için yaratıldı, çünkü sermaye
biriktirmek için aptallaştırılmış yığınlara, destanlar ile övünen tüketici,
köle olmaya hazır insanlara ihtiyaç vardı, yaratıldı... Bir ulusun tarihi resmi
tarihtir ve genelde tartışmaya açıktır. Ulus devleti içinde mutlak doğru olarak
kabul edilenler, karşılaştırmalı tarihte doğrunun yaratılmış gerçek olduğunu
görürsünüz.
Bugün kendisini ezilen hissedenlerde kendilerince tarih yaratarak
ezilmişliğinden kurtulmaya, ne kadar kadim bir topluluk olduğunu kanıtlama
yarışında, yaratılmış tarihe itiraz ederken de kendisi başka bir tarih
yaratır… Tarihi olanlar iktidarın
nimetlerinden yararlanır, bakalım yararlandırabilecek bir iktidar söz konusu
mu?
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.