Galata Gazete


29 Nisan 2024 Pazartesi

Ve şiir düştü payımıza…

Ve şiir düştü payımıza…

Hasan Seçkin kitabını elime aldım, elime aldım dediğime bakmayın, sanki almadım da yapıştı...” Ve ... İsyan Düştü Payımıza” adını verdiği kitap yüksek ses ile okunacak, coşkulu, bir yandan sanki Hasan Hüseyin Kormazgil şiiri okuyor tadında, diğer yanda bir halk ozanın sazının eşliğinde sesimi yükseltip okuyorum dizelerini... Bir yandan tarihin dehlizlerinde yaşanmışlıklar üzerine, diğer yandan özel duyguları içinde, bir bakmışsınız şiirden şiire geçerken farklı zamanlara savruluyorsunuz...

Hasan Seçkin’i bana sorarsanız: asıl işi karikatür çizmek, ama Hasan dostun aslı işi sanki ileride tarih onu “notçu” diye yeni bir meslek dalına alacak. O tarihe notlar bırakıyor, kendisine yansıyanları çizgiye, dizelere aktarıyor. Onun şiirinde, resmi tarihin yazılmamış olan kısmına doğru yolculuk yapıyorsunuz...

Yıllar öncesinde Adnan Yücel ile Ankara'da bir masa etrafında oturup sohbet ederdik. Sohbetimizin daimi konuğu karikatürcü Sivas'ta sıkışmış, çaresiz olanlara  moral vermek için armonika çalan Asaf Koçak... Aslında o masaya sonradan eklenen bendim ama olayı ben anlattığım için merkezine kendimi koydum! O masamız Mülkiyeliler Birliği bahçesinde genellikle girişe en yakın masa olurdu... Neden hep aniden kalkacak gibi o masada otururduk bilmiyorum ama her zaman yan masamızda Mülkiyeliler Birliğinde yapılan konuşmaları dinleyip not eden sivil birileri de olurdu. Bizim sohbetlerimizi başlarda not ederlerdi belki ama zaman içinde bizi duymaz, görmez olmuşlardı... İşimiz gücümüz şiir, karikatür, sanat ve sanatın gücü filan... Kısaca şiirdi konunun merkezinde yer alan, arkasından şairler ve karikatürcüleri ortak kılan güzelliklerden bahsetmek olurdu. Karikatür şiirin en yakın sanat dalıydı, o yakınlık şairleri karikatürcüleri hep dost yapmıştır... O yüzden şairler ile karikatürcüler yan yana gelince ikisinin kesişme noktasından imgelerden bahsedilir, her imgenin neyi anlatması, nasıl çağrışım yapması ve nasıl vurgulanması konuşulur ve konu daldan dala, zamandan zamana atlayarak yayılır gider… Ve içtiğimiz biranın bıraktığı o hoş kokusu ve hafiften Ankara havasının çarpması ile kafaların biraz bulutlar içinde dolaşması ile keyifli, "Angara daşlı" sohbetler zamanı ortadan kaldırır ve yaşadığımız çağın acı gerçeklikleri ile yüzleşirdik... O gerçeklikler şiire, karikatüre yansıdı, ne yazık ki Sivas’taki Madımak otelinin odalarında, koridoruna da yapışık olarak kaldı…

Hasan Seçkin'in kitabını okurken beni Ankara zamanlarına götürdü... O iki güzel dostumun anıları ile baş başa bıraktı...

Diğer yandan Hasan Hüseyin Korkamzgil şiiri, coşkusu, inancı... Sanki arka fonda bir Ali Ekber Çiçek’in sazı ve Haydar Haydar ezgisi, diğer yandan bozkırın tezenesinin (Neşet Ertaş) sesi... Bozlak havasını ne güzel söylerlerdi... Ne güzel sesler biriktirmiş Hasan Seçkin şiirinde...

Gezi süreci, Silopi, Roboski, Amed, 1 Mayıs bayramı... Zamanın çetelesini düşmüş şiirlerine belki de şiir ile günlük... Zamanın akışını izledim şiirlerinde, zamanın ruhunu, zamanın acıları… Tek tek düşmüş şiirlerinin kelimelerinin arasına, beni zamanda yolculuğa çıkardı kitabı...

Günlükler okunur mu bilmiyorum, çok özeldir derler ama kitap haline gelince günlüklerde okunuyor, günlükler şiir ve yüksek ses ile okunduğunda kişiye yani okuyana coşku, bilinç veriyorsa...

Bir kitap kaç saatte okunur bilemem ama ben kitapların okuyuşunu saate göre değil, günlere yayarım, günlerdir elimde düşürmem, çünkü yazana saygımdandır, hızlı tüket diye vermedi, sindire sindire tüket ama tüketirken de bilinçlen diye vermiş. Bilinçlendim, arkadaşımın, dostumun başka yönünü gördüm bu kitapta...

“Taybet Ana, yedi gündür Silopi'de

upuzun yatıyor sokak ortasında

gündüz güneşe, gece yıldızlara dönük yüzü

ve sırtından -tse damgalı bir kurşunla- vurulmuş

usulca toprağa sızıyor kanı

avuçlarında gül ve hatmi kokusuyla

Diyarbekir de düştü… yıkıldı Sur

ve yeniden kurtardılar vatanı!…

ağzımda bir avuç cam kırığı

devamlı çiğneyip duruyorum, devamlı

nasıl da lezzetli, kanımın tadı…

Aralık 2015 - Ağustos 2021”

Olanağınız varsa kitabı alıp okuyun, bakalım sizde hangi duyguları açığa çıkaracak?

İsmail Cem Özkan

 

Hasan Seçkin

Ve… İsyan Düştü payımıza

Hasat Sanat Atölyesi Yayınları

Ekim 2023, istanbul

İSBN: 978-605-67473-4-2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.