Önce diplomatlar savaşır, sonra askerler…
Birinci dünya savaşı öncesidir. Masa üzerinde bloklar oluşmuş, savaş senaryoları oynanıyor…
Dostlar ve düşmanlar…
Savaş öncesi savaş masa başında ve diplomaside devam etmektedir.
Diplomasi savaşları her savaş öncesi kızışır, sonra sıcak savaşta güçler ortaya serilir ve anlaşma ile sonuçlanır...
Diplomasi masa başında yapılan savaş planına uygun şekilde uygulanır. Dostluk gösterileri yapılır savaşta güç gösteri yapanlar arasında, ikiyüzlülerdir ama olsun düşmanına gülen yüzler ile küfretme dönemidir... Diplomasi gülerek karşındakine küfür edip onu kızdırma ve hata yapmasını sağlamak gösterisidir bir anlamda. Hata yapan kaybedecektir kendi halkının gözünde. Savaşan taraflar için haklı olmak başlangıçta önemlidir, ölecek askerleri motive etmek için…
Birinci dünya savaşı öncesi savaşa girecek ülkeler ve cepheler bellidir. Güçler karşılıklı olarak ayrılmış, müttefikler ortadadır. Savaşı belirleyecek büyük güç İngiltere ve Almanya’dır, diğerleri o büyük yanında yer alan güçlerdir. İngiltere deniz savaşında üstündür, savaşı kısa sürede biteceğini hesaplamaktadır, savaşın uzaması demek tüm güçlerin zayıflaması anlamına geleceği baştan bellidir...
İngiltere için iki devlet çok zayıftır ve iki zayıf devletten birini yanına almak zorundadır, tercihini Rusya tarafına yapmıştır, çünkü Rusya Prusya’nın ebedi düşmanıdır. Rusya yüzölçümü ve zayıfta olsa güçlü bir insan yığını ordusu vardır. Almanya için o sınırların genişliği gücünün zayıflaması anlamına gelmektedir. Bir de direkt Almanya ile sınırı vardır... İkinci seçenek Osmanlıdır... Ama Osmanlı Rusya’dan daha zayıftır, müttefik olan ülkeye bağımlı olacağı için güç zayıflatacaktır... Savaş sırasında müttefikler için bir anlamda sırtta taşınan bir “hasta” olarak algılanmaktadır. O yüzden İngiltere baştan itibaren Osmanlı Devletini Almanya'ya doğru iteklemektedir... Rusya’da hastadır ama Osmanlı Devletine göre yürüyecek konumdadır, fakat Rusya yardım almazsa iflas edecektir. Bu baştan beri bellidir, o yüzden iflas etmeden İngiltere güçlerini Rusya sınırına taşımak zorundadır...
Churchill Çanakkale’ye doğru gemilerini götürmesinin en büyük sebebi Osmanlı’yı savaş dışına tutmak değildir, Rusya'ya yardım koridorunu açmaktır... Fakat o hayali kısa sürede bitecektir, aceleci kararsı sonucu iktidar koltuğundan da olacaktır... Masa başında yapılan senaryolardaki ilk çatlak lider değişimi ile henüz savaşın başında oluşacaktır.
Almanya ise ona karşı kendi savaş stratejisini masa başında yapmıştır, komutanlarının ve askerlerin nasıl ve nerede ne yapacağı önceden bellidir, sürpriz olmaması gereklidir...
2. Wilhelm Osmanlı devletini üç defa ziyaret edecektir Bağdat Demiryolu hattı çok önemlidir. Lojistik ve enerji yoludur... Fransa etkisinde olan Osmanlı bürokrasi yapısı ve düşüncesine karşı Alman ekolünün yerleşmesi ve Alman askeri stratejisine göre yeniden yapılanması için kapı arkasında görüşmeler ve reformlar yapılması için baskı uygulamaktadır...
2. Wilhelm Osmanlı topraklarının genişliği ve enerji kaynakları açısından Almanya stratejisi için önemlidir. İkinci önemli şey ise halifelik kurumudur. Osmanlı devleti çok zayıftır ve her açıdan Almanya yardımına muhtaçtır ama elinde bir kozu daha vardır: halifelik.
Almanlar dini savaş için bir silah olarak kullanacağını baştan hesaplamıştır. Cihat çağrısı yapması için halifeliği zorlayacak ve o isteklerine ulaşacaktır...
Osmanlı padişahları ilk defa halifeliği bir güç olarak kullanacak ve tarihinde ilk cihat çağrısını bu savaşta yapacaktır... Fakat cihat çağrısının yankısı sınırlı olacaktır, İngiltere ve Fransa yanında savaşan Müslümanlar için cihat çağrısını etkisi çok olmaz. Almanya masa başındaki hesaplarında ilk yanılgısını bu çağrı ile alacaktır.
Almanya, Balkan savaşından çıkmış yorgun Osmanlı toplumunu savaş için hazırlamak zorundadır. Osmanlı devletinin Almanya yanında savaşa girmesinin en önemli sebeplerinden birinin şark cephesinde Rusya’nın insan gücünün parçalanmasıdır, çünkü Almanya için önemli cephe Fransa sınırıdır, Fransa'nın savaş dışına düşmesi demek İngiltere'nin Avrupa içinde hareket alanın yok olması anlamına gelmektedir... Almanya için İngilizlerin Rusya kartına karşı Osmanlı kartı elinde kalmıştır ve tek seçenektir... Almanya direkt Türkiye sınırına ulaşması için Bulgaristan’ı da yanına almak zorunda olduğunu bilmektedir ve savaşan iki tarafı aynı çatı altında savaşmaya ikna edecektir...
Masa başında yapılan hesaplar savaşın çok uzun sürmeyeceği ve kısa sürede Avrupa’da yeni güç dengesi kurulacağı hesaplanmaktadır, fakat masa işi cephelere pek uymaz...
Çanakkale'yi geçemeyen İngiltere Rusya devrimini engelleyemeyecektir...
Rusya'da yeni bir rejimin kurulması başta Almanya’nın işine gelmiş ama kapitalist ve emperyalist politikasına terstir...
Almanya, Rus devrimi ile rövanşını ileriye bırakacaktır...
Almanya için önemli olan sıcak savaştır ve o savaşta ne kadar cephe daralırsa, lojistik stratejisi uygularsa o kadar başarılı olacağını bilmektedir.
Birinci dünya savaşı emperyalistlerin dünyayı yeniden biçimlendirdiği ve sömürdükleri devletlerin bir bölümüne bağımsızlık vermeleri ile sonuçlanmıştır...
Masa başında yapılan plana uygun olarak (kimin ne yaptığının önemi yoktur, kim kazanırsa kazansın) Osmanlı devleti parçalanmış ve oluşan yeni güçlü devletler arasında yeni “uydu/tampon” devletleri kurulmuştur...
Savaşlar masa başında öncelikle başlar ve sonra meydanlara çıkılır… Savaş güçlüler arasında yapılır ve öncelikle kanlı çatışmalar kendi toprakları dışında gerçekleşir…
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.