Sessizliğin içinden
Duyan insan için sessizlik tanımı farklıdır, duymayan için
ise yabancı bir kelime… Sürekli sessizlik içinde yaşayan birinin ses çıkarması
tamamı ile ellerinin ve parmaklarının maharetine bağlıdır, eğer parmaklar
olmazsa onların sesi çıkmaz, tamamı ile sessizliğin içinde kendisini ifade
etmesi, derdini anlatması çok zor bir durum olsa gerek. Duyan ve gören bizler
için duymayanların duyguları, hayata bakışı yabancıdır. Onlar adına kararlar
alırız, onların adına yollara çizgi çeker, oradan ilerlemesini bekleriz.
Sessizliğin içinden Mark Medoff kelimeleri ile engelli
olarak gördüklerimizin mesajını sahneden bize taşımaktadır.
İşitme engellilerine özel eğitim veren bir okul bir sahnenin
ortasındadır. Okulun müdürü ve okula yeni gelen bir öğretmen bir sınıftadır.
Okulun müdürü (Mr. Franklin) yılların tecrübesi ile yeni gelen öğretmene (James
Leeds) tecrübesini aktarmaktadır. Öğrenciler ve çalışanlar ile ilişkilerine
dikkat etmesini ve müfredata uygun davranmasını beklediğini söylemektedir. Kendisinden
önce orada eğitim verenlerin neden gittikleri konusunda da ipuçlarını
vermektedir. Kısaca dikkatli olmasını ve davranışlarını kontrol etmesini
istemektedir. Müdür öğrencileri ile iyi ilişki kuran ve işinde başarılı olan
Leeds’den eğitim saatleri dışında özel bir istemi vardır, okulda temizlik
görevlisi olarak çalışan Sarah Norman’nın işaret dili dışında sesi
kullanmadığını ve içe kapanık biri olduğunu, dudak okuması konusunda
öğrencilerin seviyesine gelmesi için yardım etmesi konusunda ricada bulunur.
Sarah dudak okumayı ret etmiş ve kendisi gibi sessizliğin içinde kalanlar ile
ilişkilerini ilerletmiştir. Onun tepkisi aslında çevresinedir. Kendisi adına
başkası karar vermesine karşı sessiz bir eylem içindedir.
Sarah’ın en iyi arkadaşı (Orin) dudak okumayı bilmekte ve
sesini kullanabilmektedir. Hem dudaktan çıkan işaretleri ve sesleri iyi
izleyebilmekte ve başarılı bir şekilde karşılık verebilmektedir. O almış olduğu
eğitim ile sesini kullanabilmekte, gerek gördüğünde parmaklarını ses olarak
yardımcı öğe olarak kullanabilmekte.
Orin, devrimcidir. Kıyafeti ve konuşması ile değişim için
mücadele ettiğini sessizliğin içinde ilk etapta seyirciye aktarmaktadır. O
okulda işleyişinden rahatsızdır ve değişim istemektedir. Arkadaşları adına
konuşabilmekte, gerek olduğunda öğretmenin adına derse girip arkadaşlarına
liderlik yapabilmekte ve tecrübesini aktarabilmektedir.
Okul müdürü (Mr. Franklin) sağır ve dilsiz değildir, o
aldığı özel eğitim ile sessizliğin içinde yaşayanlardan farklıdır, onların
iyiliği için orada okulu ve sessizliğin içinde yaşayanları yönetmektedir. O
kurumun nasıl olması gerektiğini belirleyebilmektedir. Otoriteyi temsil
etmektedir.
Okulun temizliğinden sorumlu Sarah, okulun vermiş olduğu
dudak okumayı ret etmiş, verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan
bir çalışandır. Ailesinin yanından ayrılmış, okulun vermiş olduğu odada
yaşamakta ve hayatını okulun sınırları içinde geçirmektedir. Onun dünyası şimdi
okul ve okul içinde yaşananlardır. Sessizce kendilerine yapılan haksızlığa karşı
pasif direniş içindedir.
Leeds, ideal öğretmendir. Öğrencileri ile ilişkileri çok
iyidir. Meslek ilkelerine uyarken, farklı yöntemleri eğitim için kullanmaktan
çekinmemektedir. Her öğrencisini ayrı değerlendirmekte ve kişiye özgü eğitimi
elinden geldiğince yapmaktadır. O güne kadar dudak okumayı ret eden Sarah’a
özel eğitim vermeye başlamıştır, fakat beklemediği bir direnç ile
karşılaşmıştır. Bu direnç Sarah’a karşı duygusal yakınlaşmayı da beraberinde
getirmiştir. Bu duygusal yakınlaşması karşılıksız değildir. Bu yakınlaşma ile
birlikte altan alta gelişen bir direnişin de farkına varacak e onların
dünyasını daha yakından anlayacaktır. Sarah kendi dünyasına taciz eden “normal”
insanlara karşı öfkelidir ve bu öfkeye Leeds’de dahildir. Bir yandan yakınlaşırken,
öte yandan geçmişte yaşadıklarını bu ilişkiye yansıtır.
Leeds, Sarah’ı daha yakından tanımak için annesi ile
görüşmeye gider. Annesi uzun zamandır kızından haber almamaktadır, ilişkisi çok
zayıftır, çünkü Sarah’ın öfkesini besleyen “normal” insanlardan biridir. Onun
adına kararlar almış, gerekli gereksiz hastanelere, doktorlara gitmişler. Her
gittiği uzman kişi farklı teşhisler ve farklı tedavi yapmış. Bu Sarah’ın
öfkesinin daha artmasına sebep olmuş, normal çocuklar ile ilişkisi erişkinliğe
geçiş döneminde yatak ilişkisi boyutunda olmuş, o ilişkide sesler yerine vücut
konuşmasını yabancılaşma içinde yaşamış. Hissetmeden ve toplum içinde olmanın
gerekliği gibi algılamış ve “normal” görmüş. Bir süre sonra bu ilişkinin normal
olmadığını anlayarak okula sığınmış ve bir daha geriye dönüp bakmamış. Ama bu
ilişkisi zaman zaman okulda da devam etmiş… Bir arada olanlar onun ile
evlenmeyi düşünmemiş ama tensel ilişki yaşayıp kendilerini doyurup gitmişler.
Leeds ile ilişkisi de bu boyutta olacağı düşüncesi ve ön yargısı ile yaklaşmış
ama Leeds diğerleri gibi olmadığını zaman içinde kanıtlayacak ve evlenecektir.
Fakat Leeds eşi olan Sarah’a hala ulaşamamış, eğitiminde başarılı değildir.
Dudak okumayı ret eden ve sesini parmak işaretleri yansıtmaktadır. Leeds
düşünmediği bir sorun ile karşı karşıyadır ve çözümü konusunda yol aramaktadır.
Leeds eşi ile ilişkisi her ne kadar istediği boyutta
ilerlememiş olsa da bir çok tabu da ortadan kalkmıştır. Bu sırada Orin bir
avukat ile sahneye gelir, açacakları davada Sarah’tan dayanışma ister. Önceden
beri konuştukları direnişi artık somut duruma döndürmüşler, okulun müdürü dava
etmişlerdir. Avukat müvekkilleri adına yazı yazmıştır ama Sarah buna çok sert
tepki verir, çünkü o güne kadar protestosunu nedeni olan duruma parmak
basılmıştır, onun adına kimse konuşmaz, kendi adına ancak kendisi ve kendisi
gibiler kendi dilleri ile konuşmak ve savunma yapmak ister. Bu durumu elbette
“normal” insanların algılaması güçtür, onlara verilen eğitim onlara yardım
etmek ve onlar adına kara verileceği öğretilmiştir. Her ne kadar Leeds birçok
ön yargısını yok etmiş olsa da istem dışı davranışları ve tepkileri Sarah’ın
tepkisini çekmiştir. “Normal” giden evliliklerinde ilk kavgaları bu şekilde
olur.
Sonuç olarak Sarah kendi sorununu net olarak kendi cümlesi
ile yazar, okuması için eşine verir. Leeds okur ve onun kafasında oluşan ön
yargılarında parçalanması kolay olmayacaktır. Çünkü o güne kadar bildiğini
sandığı dünyaya ulaşamamış, hatta çok yabancıdır. Tepkisi serttir ama Sarah’ın
evden ayrılmasına engel olamaz. Bu sorunun temeline inmek için Leeds annesi ile
görüşür. Artık gideceği yolu idrak etmiştir, onun gerekliliğini yapacaktır.
Oyunun konusunu anlatırken aslında okul ve çevre ilişkisi
içinde kara mizahın dili ile yaşadığımız toplumu ve yargılarımızı olabildiğince
eleştirmekte ve gözümüzün içine bizim duruş noktamızı ve algımızın yanlışlığını
sokmaktadır. Oyun yumuşak yumuşak bize söyleyeceği cümleleri sahnede
canlandırırken, sonuç net ve keskin bir ifade ile ön yargılarımızın üzerine
sert ve güçlü şekilde vurmaktadır.
Oyuncular bu mesajı muhteşem ve üstün performansları ile
seyirciye ulaştırırken sanki doğal bir şeyi canlandırıyorlarmış ve sanki her
daim sessizliğin içinden bize bakıyorlarmış gibi izlenim verdi. Seyirci
olabildiğince eleştirilirken, aynı zamanda seyirciyi sahneye taşımakta ve
sahnenin tozunu yutmaktadır. Oyuncular seyircidir, sahneden bize; “bakın ön
yargılarınız nasıl büyük acılar yaşatıyor engelli gördüklerinize” diye
haykırmaktadır.
Oyuncuların sahnedeki performansına sahne ışığı ve müzik
dengeli bir şekilde eşlik ederken, kostüm dekor bu bütünlüğü bozmaz. Gözü
rahatsız edecek ne bir abartı vardır, ne de her hangi bir dengesizlik.
Oyuncuların bir bölümü (öğrenciler) gerçek duymayanlardır. Fakat onların gerçek
olduğunu sadece sahneye alkış sonrası çıkan ve daha geniş alkışı alan yönetmen
Faik Ertener işaret dili ile anlattı…
Tiyatro sanatın tüm dallarını kullanır, dijital görüntü ve
işaret dilinin su içinde kullanımını bölüm geçişlerinde gördük. Bu dijital
geçişler bölümler arasında nefes almayı ve bir biri ile bağlantı kurmakta ki
işlevini çok iyi kullanmışlar.
Sonuç olarak ve kestirmeden yazayım, fırsatınız varsa ve
olanağınız bu oyunu görmeye uygunsa kaçırmayın derim, muhteşem bir tiyatro
şöleni ile karşılaşacaksınız… Kelimelerin yerini zaman zaman işaretin aldığı,
mimiklerin ve vücut dilinin sahnede ki ritmine şahitlik edeceksiniz…
İsmail Cem Özkan
Sessizliğin İçinden
Yazar: Mark Medoff
Çevirmen: Beyhan Karadağ
Yönetmen: Faik Ertener
Dramaturg: Günay Ertekin
Dekor Tasarımı: Şirin Dağtekin Yenen
Kostüm Tasarımı: Mihriban Oran
Işık Tasarımı: Enver Başar
Yönetmen Asistanı: Canan Maktal
Oyuncular: Ebru Aytürk Evren, Cem Zeynel Kılıç, Elvan
Boran, Aylin Gürsoy, Canan Maktal, Tuncay Koçal, M. Coşkun Ülgen, Yasin Yiğit,
Buse Yörükoğlu, Bingül Utsukarcı, Zehra Gül Yiğit
Müzik Direktörü: Melikcan Zaman
Sahne Amiri: Cem Kenar
Kondüvit: Armağan Çartık
Işık Kumanda: Gökhan Gülçebi
Suflöz: Şeyda Pektok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.