Mübadele üzerine düşünürken…
Mübadele yapılalı 100 yıl olmuş. Benim dünya görüşüme göre bir insanlık
suçudur, ona izin veren, ortam yaratanlar suç işlemiştir... Binlerce yıl bir
toprak üzerinde kök salmış, kültür yaratmış, medeniyetini orada oluşturmuş bir
halkı alıp başka topraklara taşınmaya zorlamak, orada yeniden hayat vermesini
sağlamak bir suçtur...
Balkanlardan Anadolu'ya taşınan Osmanlı Devleti, isim değiştirmiş, yeni
ismi ve yeni başkenti ile devlette devamlılık esas kurallarına uygun bir
şekilde yeni bir elbise giydirilmiştir... Balkanlardan taşınanların oluşturduğu
devlet ulus devlet olacağı mutlaktı, çünkü eskisi gibi çok kültürlü bir
imparatorluk yerine daha homojen, siyasi sınırları kültürel sınırları belli
olacak, sermaye birikimi yapacağı bir ulus devlet inşa edilecekti. Zaten
birinci meşrutiyetten itibaren oluşturulan devlet anlayışı bu yeni devlet ile
hayat bulacaktı... İstenilen ve başarılamayan reform bu yeni başkentte
balkanlardan gelen siyasi kadroların emeği üzerine oluşturulacaktı...
Homojen devlet anlayışının temeli homojen toplum yaratmaktır...
Homojen toplum ise var olan çeşitliliği ortadan kaldırıp, hakim ulusun
üzerine oturtmaktadır...
Siyasi tercihler, oluşturulan atmosfer bunu kısa zamanda ortaya
çıkaracaktır, Türk ırkı üzerine Türk ulusu yaratılacaktır... Bu da diğer
olanları ötekileştirilmesi anlamına gelirdi... Ötekiler Lozan anlaşmasında
kayıta girenler ve girmeyenler şeklinde ortaya çıkacaktı, kayda girenlere
“azınlık”, girmeyenlere “Türk olmayan” olarak tanımlanacaktır... Hangi dilde
konuştukları belli olmayanlar ve neye inandıkları belli olmayanlar şekilde bir
ötekileştirme ortaya kısa sürede çıktı...
Devletin dili, dini, mezhebi bellidir, tartışılmaz şeklindedir...
Devletin ideolojisi tanımlanırken, "tek bayrak, tek dil, tek ulus, tek
lider, tek parti, tek gelecek, tek geçmiş..." kısaca tek olarak ifade
edilen şekilde olacaktır...
Devlet ideolojisine uymayan ama ulus devletin oluşumu için iki devlette ki
iç tehdit oluşturmayacak kadar bir rakama indirilecek nüfus düzenlemesi
yapılacaktı... Bu iki coğrafyada yapılacak "tehdit" oluşturmayacak
olanları ulus temelli değil, din temelli şekilde homojenleşmeye gidildi...
Çünkü yeni ulus devletinde tek din vurgusu önemlidir, biri halifenin ülkesi,
diğeri patrikhanenin ülkesi şekilde kendisini ifade etmektedir...
Karşılıklı olarak nüfusun yer değiştirmesi ile tek dinin hakim olduğu yeni
bir devletin altyapısı oluşturuldu...
Uluslaşmak için en önemli adımlardan biridir, ülke içinde çatışmayı ortadan
kaldırıp, tehdit konumdan çıkarılıp ama aynı zamanda rehin kalacak kadar bir
nüfusun karşılıklı topraklarda kalacak şekilde formüle edildi...
Ülke sathında homojen nüfus değişimi yerine, belirli topraklarda nüfusun
kalması ile karşılıklı iç işlerde bir denge politikası tercih edilmiştir, bir
anlamda iki farklı ülkede kalan din mensupları bir anlamda rehindir...
Herhangi bir sıcak çatışmada hedeftir...
İki ülkenin karşılıklı olarak imza ettiği mübadele işte bu tercih üzerine
oturmuştur ve ülkenin en güzel renklerinin, medeniyetin o topraklardan ve bir
arada yaşayanların artık özlem ile anacağı notlarda kalan ezgiler olacaktır...
Mübadele ulus devletinin ortaya çıkardığı suçlardan sadece biridir...
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.