Galata Gazete


30 Kasım 2014 Pazar

Kelimelerin arasında tatmin oluyorlardı!

Kelimelerin arasında tatmin oluyorlardı!

Bugün yolum kitabevinin önünden geçti, içeri girip sol adına çıkan dergilere bakayım dedim. Dergiler bölümünde her bir dergiye bir dakika ayırsam bir saatten fazla zamanımın orada kaybolacağını hesapladım ve sadece birçoğunun isimlerine bakıp ayrıldım. Demek ki bu ülkede sol adına yüze yakın dergide bir şeyler söyleniyor... Soruyorum şimdi kendi kendime bu dergilerde yazılan kelimelerin kaçı bana ulaşıyor? Sanırım önemli bir bölümünden orada haberdar olduğuma göre, çoğu denizde oluşan dalganın etkisi kadar!
“Birileri kendini dergilerin sayfalarında kendilerini tatmin ediyor” diye içimden geçirdim ama Marks 11. tezinde ne diyordu; “oysa sorun onu değiştirmektir.” diye söylemiyor muydu?
Ne oldu da sol dergi kapaklarının altında kendisini tatmin eder konuma geldi ya da başka söylem ile eylem yapamayan sol, ulusal mücadele arkasına takılmış, onların kazanımlarından doyuma ulaşır konuma geldi?
Sol, sınıf mücadelesi yerine ırk, halk, din, mezhep … mücadelesi yapanların kazanımlarının kendi kazançları görür hale geldi?
Dayanışma yapmak ile mücadele etmeyi bir birine karıştıran, mücadele yerine ‘birilerinin yararına’ diye susup ‘sessizce’ beklemek, onlardan ayrılma olasılığı olan kitle ile bağ kurmak için sipere yatmış bir asker gibi beklemek, sol mu oluyor?
Bu ülkede sol, sol olabilseydi, sol adına bir şey yapacak konumda olabilseydi ulusal mücadelenin içine düştüğü girdap bu şekilde olmazdı. Ne de Kobenê'de ISİD bu kadar rahat saldırı yapabilecek konumda olamazdı, çünkü ISİD’i yaratan kurumlar yaratmaktan/ desteklemekten  önce birkaç defa daha düşünmek zorunda kalırdı. 
Sol, dayanışma ile mücadeleyi bir birine karıştırmamış olsaydı ve görevini yapıp ayakta durabiliyor olsaydı yaşadığımız sorunları daha farklı şekillerde yaşıyor olabilirdik.
Bugün AKP, iktidarın tek değişmez gücü olarak görünüyorsa, karşısında gerçek anlamda solun olmadığındandır. (var olan CHP vb gibi sol adına işlevi olduğunu söyleyenler sadece AKP iktidarının ömrünü uzatmak ve onun tıkandığı noktalarda ona destek ve yol açıcı olma özelliğini göstermektedir. AKP ne zaman bir çıkmaz yola girse onun yedek değneği olarak kendisine Marksist diyen soldan, MHP ve BBP gibi sağın en uç noktasına kadar kesim iktidarın yedek değneği olması tesadüfi değildir.) 
Ulusal mücadelenin sınırı ve gücü bellidir, o sınırı ve gücü ile zaten konumunu ortaya koymuştur, ama sol ne gücü ortada, ne de yapabilecekleri... çünkü sol ortada yok, olduğunu söyleyenler ise dergi ve gazete sayfalarında kendilerini tatmin etmekteler.
Dergi ya da gazete sayfasından "bu gidişatı durduracağız" diye bağırmak hayatta örtüşmeyen bir çığlık olmaktan öte bir anlam ifade etmiyor.
Marks önemli olan “değiştirmektir” der, sol kendisini değiştirememiş hatta yaşadığı travmanın etkisi ile kendisinin yaratmış olduğu geçmiş mücadelenin anıları ile ayakta tutmaya çalışmaktadır. 
Bugün satılan dergilere baktım, kaç kişi geçmişinin değerlerini küçük çaplı da olsa ranta dönüştürüyor diye... Geçmişe övgü, geçmişin kahramanlıklarından destan yazmak satışa etkisi oluyorsa, yazılır! çünkü önemli olan derginin masrafını çıkarmak, gerisi ... bırakalım gerisini isterseniz...
Bütün bunların dışında bir de projeci sol / solcu vardır! Onlar için her şey mubahtır... Para için yapmayacakları şarlatanlık yoktur. Bir gün AKP'den ya da onların iktidar olduğu belediyelerden proje alırlar, o taraflı olurlar.  Bir gün İstanbul Kültür Başkenti projesinden para alırlar o tarafa yönelirler. Bir an ulusal mücadele yapanlardan para alırlar o tarafa yapışırlar, başka gün bir hareket kurulur onun yayın organından itibar almak için yazar olurlar… yani her şey olurlar, yeter ki ün ve para olsun. Ünü olanın parası olur diyerek her yerde kendilerini göstermek isterler... Projeciler bu ülkenin sol damarı için çok tehlikelidir ama projecesiz de sol olmuyor günümüz koşullarında! Her sol katmanın içinde günlük dile vurmuştur artık proje! Şunu da bir projelendirelim arkadaşlar sesi kulağıma dokunur ve geçer! 
Bugün kitabevine gittim, sol adına çıkan bir çok yayını orada gördüm. Sol kendisini var eden sınıfın yanı olan sokak/ işyeri yerine kelimelerin arasında tatmin olmuş şekilde durduklarını fark ettim!

İsmail Cem Özkan  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.