Domino taşları yıkılırken…
Domino taşlarının yerleştirilmesi uzun ve yorucu bir iştir
ama yıkılması birkaç saniyelik zamandır. Muhteşem görsel bir şölen sunar domino
taşlarının yıkımı. İçinden sürprizler bile çıkar. Elbette yerleştiren bilir ama
izleyici gördükleri karşısında şaşkınlığa düşer, anlayamaz…
Domino taşları tarihi inceleyenler genelde devletlerin
yıkımında görür… Devletler arka arkaya yıkılırken ayakta kalanlar birkaç tanesi
aslında domino taşı kurucusu olduğu bilgisine ulaşılır. Üzerinden güneşin hiç
eksik olmadığı imparatorlukları yok eden teknolojidir. Fakat teknolojiyi de en
çok kullanan bu güneşin hiç eksilmediği imparatorluk topraklarında
yaşayanlardır... Kullanmak ile yaratmak arasında ki ince bir çizgi gibi duran
fark domino taşında nerede durduğunu ortaya çıkarır…
Devletlerin yıkımı her zaman üste üste gelir, her dönem bir
yıkımın ve yeniden oluşumu anlamındadır. Her oluşum yıkımdır, her yıkım başka
bir oluşumdur.
Domino taşı düzmeye meraklı olanlar her zaman daha güzel bir
sunum için yeninde yeniden domino taşlarını sabır ile dizerler. Sonra
yarattıkları eser karşısında onur duyarlar. Binlerce taş, birbirine değecek
şekilde aralıklar ile dizilir ve sonra onların bir birini itekleyerek
yıkılması… Birden fazla yola ayrılıp, tekrar buluşmaları, çıkmaz sokaklarda
bazıların kısa sürede sonlanması, en üst noktaya, zirveye ulaşması beklenen
taşın yıkılması için nefesler tutulur ve o taşı itekleyecek taşa sıranın
gelmesi beklenir.
Devletlerin yıkımı büyük savaşlar sonrasında oluşan istikrarsızlık
ortamında olur. Büyük fethe gidenler aslında kendi sonları için hazırlanmış o
ilk nefesin verilmesi gibidir.
Yıkılan taş mutlaka başka bir taşı da yıkacak, aksi halde
ortada devlet kalmaz...
Devletlerin ömrü domino taşının iteklemesi kadardır…
Bazıları ilk sarsıntı da yıkılır bazıları kurucusu eli ile iteklemesi ile.
Yaşadığımız zaman diliminde domino taşları oyununu
kapitalist sistem kurmuştur ve şimdi kendi ihtiyacına uygun yeninden
oluşturmaktadır. İki büyük savaş sonrasında kurduğu oyunu yeniden kurmuştur. Bu
sefer oyunun birincil kuralı çıkış noktası olan ulus devletini hepten yok etmek
üzerinedir. Belki şehir devletler bu ulus devletinin yıkıntıları üzerine kurmak
için bir çözüm olarak önümüze koyacaklar… Eskiden konulan taşlar bir bir yıkılması
kaçınılmazdır, çünkü yıkım başka yıkımları tetikler. Deprem insan öldürmez,
insanı ve diğer canlıları insanın yaratmış olduğu binalardır…
Domino taşlarının yıkımı ne zaman ve hangi olay ile
başlamıştır sorusuna yıllar sonra belki yanıt vereceğiz, ama Yugoslavya’nın
parçalanması bu sürecin görünür olmasını sağlamıştır. Demir perdenin ortadan
kalkması ve Berlin duvarı yerle bir olurken Berlin duvarından kopan her parça
para dönüştürülüyordu. Kapitalizm kendi gölgesinden para kazanacağını bile onu da
satacaktır, yeter ki alıcısı olsun…
Son domino taşları Arap Baharı ile başka coğrafya üzerinde
düşmeye başladı… Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Irak, Suriye ve bütün
bunların dışında sermaye sahibi olarak kalan Katar.
Katar, sadece Amerika’nın Arap Baharı projesinde sermeye ve
medya gücü olarak yer aldı ama devir birden değişti ve o dönemin suçu birine
yıkılması gerekliydi, çünkü milyonların kanı dökülüş, milyonlar mülteci konuma
düşmüştü.
Suçlu bulundu!
ABD ve İngiltere için tüm varlığını ortaya koyan Katar... Elbette
sadece Katar ile domino taşı geleneği sürmez... Bakalım Katar kimi
devirecek???? Sınırlar Ortadoğu’da yeniden çizilecek derken sınır çizimi başka
yerden başladı!
Parası olanlar kişisel zaafları olanları istediği gibi
kullanır ve atar...
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.