Zamanda noktayız!
Hayata hiç para kazanma
hırsı ile bakmadım, arkadaşlarım ile ekonomik ilişki kurmadım, özellikle
kaçındım, çünkü araya para girince kaçınılmaz olarak çatışma ve bakış açısından
gelen farklılık öne çıkıyor. Biri para hırsı ile saldırırken benim para hırsı
ile bakmak yerine kalite ve belirli bir seviyede olmasına baktığından, kısa
zamanda duruştan kaynaklanan ayrılık ya da mesafe aramızda oluşuyor...
Ben bu dünyada, bu zamanda yaşadım
ve yaşıyorum. Belirli bir süre sonra hepimizde olacağı gibi tarihin
dehlizlerinde bir nokta olacağız. Evrenimiz yok olunca birikimlerimizin
hepsinin yok olacağını biliyorum. Yani her üretilen ne varsa suda oluşan dalga
özelliğini ortaya çıkarıyor, her insan bir dalga oluşturuyor ve zaman içinde
yok oluyor... Bunu bile bile zamana noktalar bırakıyorum. Benden geriye miras
kalmayacak, para kalmayacak ama yazdıklarımın kaçı kalır onu da bilmiyorum,
kalsa da zaten bir süre sonra yok olacaktır, ne kadar büyük dalga
oluşturursanız oluşturun bir zaman sonra yok olacaktır...
Bir çok insan sürekli kitap
yazıyor, parası olan gidip bastırıyor… Zaten, o bastırılan kitapların %99'u
ikinci kuşağa kalmayacak, hatta çocukları bile anımsamayacak, unutulup gidecek,
peki neden bu kadar hırs ve reklam?
Nedir bu kadar görünür olmak
için hırs ve çaba? Gerçekten anlamıyorum... Benim yaptığım birçok çalışmayı
bire bir kendi kocaman imzası ile yeniden yapıyor veya çok kötü kopyalayan
oluyor, anlamıyorum, neden yapıyor diye? Hatta kopyalamayıp yaptığım çalışmanın
altına kendi ismini yazanı da görüyorum, neden?
Nasıl olsa unutulacak,
zamanı geçen her şey gibi çöplükte yerini alacak...
Bugün sosyal medya var,
yarın olmayacak, yerini başka şey dolduracak... Bakın bir zamanlar TV
ekranlarından çok ünlü olanlara, öldüklerinde kim anımsıyor? Cenaze törenine
kaç kişi gidiyor? Bugün sosyal medyada fenomen olanlar, bol satış yapan
ressamları, yazarları, şairleri kim anımsayacak? Kaç profesör, doçent, doktor,
öğretim üyesi öğrenci yetiştirdi, kaçı anımsanıyor? Sahnelerin yakışıklı
jönleri, kadınlarını kaç kişi anımsıyor? Sevgilileri belki anıyor konu
açılınca, onun dışında?
Tarih çizgisine bakın, kaç
milyar insan geldi geçti, kaç komutan kaç lider için katliam soykırım yaptı,
kaç kişi anımsıyor? Büyük İskender'in mezarını bile bilmiyoruz, çıktığı
Makedonya şimdi kültür mozaiği gibi, daha fazla Arnavut bayrağı asılı!
"Geldim, gördüm, yendim" sözünü neden söylemişti, geldi, gördü,
sevişti ve unutuldu... Torunu var mı? Olsaydı dedesinin mezarını bilirdi değil
mi?
Her insan unutulacak… Her
insanın yaptığı bir gün yok olacak... Evren yok olurken insanın yaptığının
hayatta kalmasının pek önemi yok...
İnsan, çocukları ile vardır
ama şimdi çocuklar sadece geleceği yok ediyor, doğayı yağmalıyor sorumsuzca...
Bombalar üretiyor, savaşmak için... Her üretilen bomba yaşamı yok edecek, bu
durumda insan neden hırs ile yaşamayı seçer?
Ben hayata hiç paranın
penceresinden bakmadım, keşke baksaydım belki bugün ki ekonomik krizde bir şehirde
kapalı yaşamak zorunda kalmazdım! Hayat sizin düşüncelerinizi belirler ama
keşke düşüncelerimizde hayatı biçimlendirseydi! Sadece yorumlamak ile yetinmek
istemediğimde başıma işkence, aranma, arkadaş çevremden kopmayı getirmişti,
yani her adımın riski beni ben olmaktan çıkarıp başka kulvara fırlatmıştı...
Değiştirmek güzeldir, keşke insan önce kendisini ve çevresini değiştirecek
olanak içinde olsaydı!
Ben elimde olanaklar içinde
hayatımın akışını değiştirdim ama istediğimi neydi, ondan ne kadar uzaklaştım
diye baktığımda masallardaki sözler geliyor aklıma... Bir arpa boyu kadar yol
almak... Bir arpa boyu... Arpa suyunu dökseydim keşke daha fazla yol alırdım!
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.