Yeryüzüne savaş düştü!
Savaş çığlıkları yeryüzünü yine doldurmaya başladı. Savaştan
çıkarı olanlar, ekonomik kriz var diye kasalarını dolduranlardır. Her savaş
yeni zenginleri ve yeni refah düzeyini artırması anlamına gelir ama savaşın
olduğu coğrafyalarda tersi söz konusudur. Savaşın olduğu topraklarda insanlık
tarihinin tüm birikimlerinin yok olması anlamına gelir. Sadece insanlar ölmez,
insanlığın birikimi, geleceği de yok olur.
Savaşın ahlakı yoktur, o kocaman bir yalandır.
Savaş olan yerde hiçbir kural söz konusu değildir, binlerce
yıldır savaşan insanlık savaşın kurallarını kağıt üzerine yazmıştır, ama her
savaş insanlık suçunun cömertçe işlendiği zamanı temsil eder, savaşta kaybeden
insanlık mahkemesinde yargılanır ve mahkum edilir, kazanan kahraman olarak
tarih kitaplarında yerlerini alırlar. Savaşta ortaçağ şövalyelerin ahlakı
yoktur, zaten onlarda ahlaksızdı. Kuralları koymuşlar ama sonunda ölüm olan
çatışmalarda hiçbir kuralı uygulamamışlardır, elbette romantik ortaçağ filmleri
dışında. Diri diri insan derisini yüzmek o döneminin ahlakı içindeydi ve bu
deri yüzmenin dünya üzerinde bir coğrafi alanı yoktu. Batıda insan yüzerlerken,
Osmanlı da insan yüzdü. Osmanlı topraklarında derisi yüzülen şairler, köylü
ayaklanmasını yapan “yarın yanağından gayrı, her yerde hep beraber” diyen ‘Dede
Sultan’ da vardır.
Savaşın ahlakı yoktur, o kocaman bir yalandır. Ahlakı diye
düşünüyorsanız bana bir tane kurallara uyulmuş savaş gösterin. Yoktur, olamaz
da. Vietnam Savaşı da tarihin en kirli savaşıdır, Yugoslavya’nın parçalanmasını
sağlayan iç çatışmada. Türkiye kurulduğu
günden bu yana Kürtlere karşı yapılan seferler de, adı konmamış savaşlar da
kirlidir. Yakın tarihimiz ve hala yaşanan sonuçları ile savaş kirlidir ve kuralı
yoktur.
Savaşa karşı öyle duygusal tepkiler ile karşı olunmaz...
Savaşta çocuk ölür, sadece çocuklar ölüyor diye savaşı
kınayanları “normal olarak” görmüyorum, çünkü “savaşta sadece çocuklar ölmesin”
demek ne demek; “ey bilim adamları çocukları öldürmeyen silah yapın, anasını,
genci, yaşlısını, babasını öldürün” demek değil mi? Savaş öldürür, hem de önüne
geleni yok eder. İnsanlığın birikimini yok eder, geleceği yok eder. Savaşa
karşı olmak demek, çocuklar ölmesin demek değildir. Çocuk fotoğrafı koyup
savaşa hayır demek değildir.
Savaşa ya karşısın ya da savaştan çıkarın olduğu için
ticaretini yaparsın, ama bunlardan birisi değilsen başını kuma gömmüş bir
devekuşusun demektir. Savaştan kaçarı yoktur, sen her ne kadar savaş ile
ilgilenmezsen de savaş senin ile direkt ya da dolaylı olarak ilgilenir. Ya
canını alır ya da canın ile bütün birikimlerini, ülkeni, gelecek hayallerini de
alır götürür. Savaş; cinsel taciz, tecavüz, organ nakli, çocuk ticareti, kadın,
erkek ticareti, yaşı erişkin olmayan çocukların geleceği için satıldığı bir zaman
dilimine dönderir.
İki bloklu dünyadan Sovyetler Birliği’nin tarih sahnesinde yerini
aldığı günden beri üçüncü dünya savaşı olmasından daha beter savaşlar dünyanın
her yerinde olmaya devam ediyor. Dünya savaşı denmemesinin tek nedeni bloklar
halinde savaşılıyor olmamasından kaynaklanıyor. Afrika kıtasında savaş değmemiş
bir ülke kalmamıştır sanırım, Ortadoğu sürekli savaş halinde. Avrupa kıtası son
yılların en büyük katliamına ev sahipliği yaptı, Asya iç çatışmalar ve
Afganistan işgali çokuluslu hale aldı. Hindistan ve Pakistan sınırında yer alan
halka karşı savaş halinde. Doğu bloğundan bağımsız olan devletler iç savaştan
henüz çıkamamış, barış görüşmeleri dahi yapılmadan parçalı yaşamaya devam
ediyor. Dünyanın her coğrafyasında savaş sürüyor ama hala adına üçüncü dünya
savaşı diyemiyoruz.
Kapitalizm kendisini, savaş bütçesi ile krizden kurtarmaya
çalışıyor.
Ortadoğu işgaller, sınır çatışması derken “Arap Baharı” adı
verilen domino taşı etkisi ile ülkenin kader çizgisi kırıldı ve yeni süreç iç
çatışma ve sınırları kağıt üzerinden de silen savaşlara sahne oluyor.
Son günlerde yeniden alevlenen İsrail - Hamas savaşına tepki
konurken; “katil İsrail devleti” demek bana göre devlet kavramını bilmemek
anlamına gelir. Devlet her daim katildir ve kurbanları her daim suçludur. Bu
evrensel bir yasadır... Devletin olduğu yerde doğa, insanlar ve diğer canlılar
ölür... İsrail, Gazze’ye kara harekatı yapıyorsa ona bu olanağı veren ve ortam
hazırlayanlar da vardır ve suç tetiği çeken kadar o tetik çekmek için ortam
hazırlayandır. Yani cinayet ortaktır ve tek taraflı protesto edilemez...
Savaş, kısaca ahlaksız ve kuralsızdır. Ahlaksız olanlar
savaşı savunur.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.