Ortak rüya görmek kadar kötü bir şey yoktur...
Her insan farklıdır ve yaşama farklı pencereden bakar, o
yüzden standartlaşma her insanı belirli kalıp içinde yaşama ve düşünmeye
zorlamak anlamına gelir. İnsan doğası gereği parmak izi kadar farklıdır, onları
bir birine benzer kılan şey dna yapısından kaynaklanır. İnsanları birbirine
benzermiş gibi gösteren şey ise ortak kültürdür, her kültürün kendisine özgü
davranış biçimleri vardır ve bu eğitim ile sağlanır. Doğduğu coğrafya, yaşadığı
ortam insanın dış biçiminde değişimlere yol açarken düşünce yapısında da
değişimler hatta kalıplar oluşturur, o yüzden bazı coğrafyada yaşayanların
düşünce yöntemi, diğer coğrafyada yaşayanların düşünce sistematiği açsından
farklılıklar gösterir, çünkü düşünceyi belirleyen içinde bulunduğu kültürün
konuştuğu dildir. Dile hakim olanların düşünce sistematiği ister istemez insanı
biçimlendirmekte ve ona göre davranış kalıpları oluşmasına sebep olmaktadır.
Fakat bu benzerlikler her ne kadar farkında olmasak da zor ile bireyin üzerinde
gerçekleşmektedir. Zor çoğu zaman acı vermeden gerçekleşir.
AKM (Atatürk Kültür Merkezi –Taksim) yıkılacak…
Zaten fiili olarak yıkıldı, şimdi yasal olarak yıkılacak ve
yerine yeni bir bina inşaat yapacaklar, işlevi ne olacağını şimdiden söylemek
zor... Belki ilahilerin okunduğu bir yer, belki opera... Ama belki de hiç biri,
birilerin konaklayacağı pahalı mekan! Peki, AKM'ye normalde kimler sahip
çıkması gerekliydi? Oradan ekmeğini yiyenler öncelikli olmalıydı, ekmeğini
oradan kazananlar neden hep sessiz kaldı, ses çıkarıyor gibi yapıp sessizce
maaşlarını almaya devam ettiler?
Birileri ekmeğini başkalarının emeği ve mücadelesi üzerinden
kazanmaya ve yemeye alışmış...
Bakın binlerce KHK mağduru var, onlar pusuda yatmış mücadele
edenlerin mücadelesinin sonucunu bekler... Kazanırlarsa teşekkür bile etmeden
maaşlarını almaya devam edecekler, olmaza kader diyecekler, belki de tanrı bizi
açlık ile sınıyor diyecekler...
AKM yıkılacak...
KHK mağdurları ölüm ile yüz yüze kalmış insanların durumunu
göz ucu ile takip ediyor... Her gün dayak yiyen, gaz altında kalan, plastik
mermi ile çürümemiş yeri kalmayanların inatçı kavgasını okumuyor/görmüyor bile...
Başka şehirlerde randevu usulü buluşmalar ve görev savma etkinlikleri...
Her birey kendi vicdanını bir şekilde temizliyor ki hayat
güzel ve olması gibi akmaya devam ediyor...
Sonuç AKM yıkılacak, bir iki sanat sevdalısı üzülecek, bir
iki basın açıklaması... Ekmek yiyenler ekmeklerini yemeye devam edecek,
diğerleri belki de Londra’da sahneleyen bilmem ne operasını izlediğini
arkadaşına anlatacak!
Yaşadığımız zamana bir ad taktım sonunda! "para eden
her şeyi yağmala kültürü/zamanı içinde yaşıyoruz..."
Var olan tüm değerler, birikimler hepsi hapsi yağmalanıyor
ve yağmaya karşı direnen birkaç insanın mücadelesinin sonucunda ne olacağını
bekleyen binler…
Suç devletin uydurduğu bir kavramdır. Yasaya koyarsa suç
vardır, koymazsa suç yoktur...
Kitaplara bakıyorum, yaşanmışlıkların nasıl metaya
dönüştürüldüğünü görüyorum...
En nefret etiğim şey iktidar ve gücü olanın yanında olup
onun gücünden kendisine hak çıkaranlardır... Hangi dönem olursa olsun güçlü
diye onu haklı görenleri asla affetmem ve onların bu davranışını yaşama
saplanan hançer olarak görmeye devam ederim...
Türkler için ak ile kara var, arası yok... Ya yarimsin ya da
kara toprak...
Bir adamı/kadını savunurken onu öyle abartıyorlar ki öyle
abartıyorlar ki yahu diyorsun bulunmaz Hint kumaşı ama adamı ya tanıyorsan, diyorsun
ki yahu bu kadarı da olmaz, yağcılığın sınırı var, ama durmuyorlar başlamışlar
fireni boşalmış kamyon gibi bayırdan aşağıya gidiyorlar. Her iki tarafta aynı
mantıkta biri kara diyor öteki ak, sonuçta bir duvara toslayacak bu kamyon ama
kimse akıllanmayacak... Bir insanı göklere de yerin dibine de indirmeyin
bırakın somut veriler ile somut tahlil edin ayağı yere bir bassın!
Son günlerde yaşanan operasyonlar tutuklanmalar mantık ile
alakası yok, tamamı ile siyasi... Hukuk sadece rafta duran bir kağıt bütünlüğü...
Şimdi bu ak adam kara adam yarışı bizi bir yere götürmeyecek... Çıkmak gerekli
bu garip girdaptan... Çıkmamız o kadar girdap var ki, girdap içinde girdap
yaşıyoruz, birinden çıktık diyoruz ötekinin girdabında başka yere savrulmuşuz…
AKM yıkılacak, yerine yeni bir bina yapacaklar, park
yapmayacakları kesin, çünkü var olan zihniyet park yerine bina yapıp üzerini
yeşile boyama merakı içinde… Düşünceler yağmalanıyor, insanları bir kalıba
sokup benim gibi düşün ve benim hatalarımı görme diyor… Benim gördüğüm rüyayı
gör diye zor ile baskı kuruyorlar ama zorun kimse farkında değil. Eğitim
müfredatı yine değişti. Sınavlara verilen isimler değişti ama sınav hep var
olmaya devam ediyor…
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.