Alyoşa
Aliye Berger’in yaşamı salonun ortasında, ışıkların altında…
her ışık değişimi ayrı bir ses tonu eşlik ediyor. Heyecanlı, meraklı, renklere
düşkün birinin alışılmış yaşamın içindeki mücadelesi. Zaman içinde akan ve gel
gitleri ile hızlı bir ömrün dramatik öyküsünü izledim.
Alyoşa rolündeki Seray Gözler Yeniay sahnede üzerine aldığı
rolü öyle içten ve duyarak oynuyor ki, zamanın içinde sahnenin büyüsü altında
olayın içinde birden oluveriyorsunuz. Büyükada’nın eski köşkü içinde aile
trajedisi içinde tokat yiyen birisi olurken, birden o ödül almış içinde
ki başkası gibi yaşama yerine kendisi gibi yaşayan oluveriyorsunuz.
Elbette Seray Gözler Yeniay için içinde diğer oyuncuların, ışığın, sahne
düzenlemesinin, kostümler ve kostümlerde renk seçiminin de çok önemli etkisi
var. Işığın oyuncuya doğru akışını, kucaklamasını izleyebiliyorsunuz. Sesler,
eklenen müzik sahnede duyulan ayak sesleri zaman içinde geçişler ve geçişleri
seslerin değişiminin izlemesi işte diyeceksiniz oyunculuk bu!
Sahneye bir ressamın hayatını konmuş, olaylar süzgeci her ne
kadar dışarıda ki gelişmelerden bağımsız iç dünyanın iç çatışması gibi sunulmuş
olsa da dönemin gazete başlıkları ile bu gerçek hayattan alınmış ve yeniden
yaratılmış hayat olduğunu ve yaşanmış bir şeylerin izdüşümü olduğunu
hissediyorsunuz. Zamanın çevresel gelişmeleri yoktur oyunda, iç dünyanın iç
çatışmasının bize yansıması ve bize yansırken acının, öfkenin, sevincin, aşkın,
tutkunun mimikler ile birlikte sahnede yaşanan bir bütün olarak yüzümüze vurması
var. Büyükada’da oluşan dalga bizi içine alacak şekildedir. Küçük bir dalgadır
başlangıçta, başkasının hayatını yaşamak isterken kendi hayatını yaşayan ünlü
bir ressam olarak İstanbul Beyoğlu Narmanlı Han’ın bir odasında hayatının
son dönemecine büyük dalgalar eşliğinde girerken buluruz. İntihar etmek
istemesi, hastalanıp bir sanatoryuma gidişi ve elveda sahnesi oyunun çok iyi
düşünüldüğü ve bir dantel gibi işlendiğini gösteriyor. Bir ileri bir geri
geçişler ile bizi zamanın ve mekandan bağımsız olarak olayın örgüsü içinde
taşıdı…
Aliye Berger, sanatçı olmamış, sanatçı doğmuştur. Doğduğu
andan itibaren sıradanlığa meydan okumuş, kural tanımayan çılgın bir kadındır.
Fakat bu özelliğine kardeşinin eline verdiği bir tutam kağıt ve kalem ile
farkına varacaktır. Eline verilen şeyler aslında onun için aralanan yeni bir
kapıdır, o kapının eşiğinden kaybettiği eşinin anısını yaşatmak için adım
atacaktır ve düştüğü acı dolu girdaptan kurtulacaktır. Ömrünün son
dönemecinde “Aşkla yaşadım. Ölümler bile öldüremedi bendeki aşkı. Coşkuyla,
aşkla ve sevgiyle yarattım ne yarattımsa!” demiştir yaşamının özetini verir
gibidir.
“Aliye Berger, insan kılığında bir kelebekti. Girdiği,
gezdiği, gördüğü her yerde, güllerden güllere, güzelliklerden güzelliklere
konarak dolaşırdı. Görmek yetmezdi ona; iyiyi ve güzeli özümseyerek ruhuna
sindirirdi. Bununla yetinmez, sonra zarif ve narin çizgilerle, büyüleyici
renklerle yeniden yaratırdı onları. Kelebekler kadar masumdu her yaratısı...
Aliye Berger gözü, gönlü, ruhu okşardı. Cana can katardı, kelebekler gibi.”
Talat Hamlan böyle anlatmış, onun sözü üzerine tek cümle kurmak istemedim.
Seçilen her adımın bir amacı var ve her ayrıntı bir şeyleri
hissetmek için kullanılmış, çok iyi bir ekip çalışması olarak karşımızda bu
güzel oyun. Vakti olanlar ve fırsatı olanlar bu oyunu mutlaka görmeleri gerek
diye düşünüyorum… videolar ve sahneye yansıması beni etkilemedi desem yalan
olur, emeği geçen tüm çalışanlarına, bu görselliği sahneye taşıyan ve baş başa
vererek ortak üretenlerin emeğine çok teşekkür ediyorum…
İsmail Cem Özkan
Alyoşa
Yazan: Hayati Çitaklar
Yöneten: Ahmet Somers
Dekor Tasarımı: Behlüldane Tor
Kostüm Tasarımı: Medina Yavuz Almaç
Işık Tasarımı: Kerem Çetinel
Müzik: Fırat Akarcalı
Dijital Animasyon Tasarım Ve Uygulama: Şirin Dağtekin Yenen,
Erkan Cerit
Yönetmen Yardımcısı: Seray Gözler
Asistanlar: Şebnem Bilgeer, Melike Durak Aras
Sahne Amiri: Cengiz Aydoğan
Kondüvit: Ersin Sönmez
Işık Kumanda: Tolga Korucuoğlu
Suflöz: Şeyda Pektok
Dekor Sorumluları: Salim Kabadayı, Murat Kubal
Aksesuar Sorumlusu: İsmail Kırca
Kadın Terzi: Melek Akyüz
Erkek Terzi: Ünal Şatır
Perukacı: Hayati Turan
Projeksiyon Kumanda: Korhan Boduroğlu, Abdullah Basık
Oyuncular: Seray Gözler, Asuman Çakır, Erhan Tuna, M. Coşkun
Ülgen, Melike Durak Aras, Gözde Yıldırım, Onur Somay, Şebnem Bilgeer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.