Tiyatrocular dertli…
Tiyatrocular gün geçmiyor ki dertlenmesin, üzülmesin, çünkü öyle bir
atmosferde yaşıyoruz ki kara bulutlar onların da üzerine gelmesin… Devlet
ve şehir tiyatroların özelleştirmesi tartışması ile başlayan süreç, şimdilerde
ödül veren jürilere ve özel tiyatroları destekleme fonun yapılan itirazlar ile
başka bir aşamaya geçti.
Tiyatrolar üzerinde kara bulut hiç eksik olmadı ama bu kara bulutlar
şimdilerde tiyatronun yapısını, dokusunu ve etik duruşunu da bozma aşamasına
kadar ileri gidiyor… Sanki gökten asit yağmuru boşalıyor ve dokunduğunu
her yapı eriyor…
Hep dert olmayacak ya, bazen de güzel haberler oluyor, bir biri ardına
kurulan yeni tiyatrolar ve küçük oda salonları… Küçük tiyatroların
oluşturulduğu birlikler ve mesleki dayanışma içinde olan tiyatroya gönül vermiş
insanlar. Kulisler ve salonları arasında ömürlerini tüketmiş insanlar ve tozlar
arasında kendisine sahne yaratanlar.
Her meslek erbabı gibi kendi ayakları üzerinde durmak isteyenler, kendi
kişilikleri ve dokusunun belirleyeceği özel alan yaratma dürtüsü… Özel
tiyatrolar bu dürtüler ile yola çıkar, kendisine ve ekonomik şartlara uygun
oyunlar ile seyircisi ile buluşma macerası. Bazıları bu macerada başarılı olur,
bazıları erken havluyu atar! Özel tiyatrolarda başarı genelde en az oyuncu ve teknik
kadro ile yapılanlar olarak ortaya çıkıyor. Çünkü bu sayede her türlü salonda
seyirci ile rahatlıkla buluşabiliyor ama buda içinde bir tehlikeyi
barındırıyor, klasik ve tiyatro seyircisine doyumsuz zamanlar yaşatan oyunların
ortadan kalması ve yeni kuşağın bu oyunları sadece isim olarak duymasını oraya
çıkarır.
Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nin organze ettiği ödül törenindeydim,
tiyatro sanatına gönül vermiş büyük ustaların buluşması olarak kabul edeceğim
bir gündü. Geceye Kenter Tiyatrosu damgasını vuru diyebilirim. Evet, Kenter
Tiyatrosu orada yoktu ama öğrencileri orada bu sene ödül alanlar arasındaydı.
Özel tiyatrolar kısıtlı imkanlar ile büyük okul olacağının kanıtıdır, Kenter
Tiyatrosu. Tiyatro ödülleri Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde yapıldı. Orada her
ne kadar mutlu bir gün de olsa tiyatroda yer alan genç kuşak salonda yoktu,
gönül vermiş ustalar ile bir arada olma imkanını kaçırdıklarını düşündüm.
Ödül tören öncesi Metin Boran müjdeli haberi tiyatroya gönül vermişlere
veriyordu. Her tiyatrocunun gönlünde yatan bir düşü gerek yapmıştı, tiyatro
salonu açıyordu. Rampa adını verdiği cafe - tiyatro 23 Nisan günü Genco
Erkal dayanışma adına bir oyunu Rampa Tiyatro Cafe’de sahneleyecek. Dostlar
Tiyatrosu adına yıllardır Nazım Hikmet ile özdeşleşen Genco Erkal tiyatro adına
Rampa Tiyatro Cafe ile dayanışmada bulunacak…
Rampa Tiyatro Cafe, tiyatroya gönül vermiş amatör ve usta oyuncalara
sahnesini açıyor, bu sayede kara bulutlar altında bulunan tiyatro için bir
anlıkta olsa güneşe kavuşmasına olanak sunacağını düşünüyor, Metin Boran. Bir
nebze de olsa dertli olanların yüzünün güleceği kısa bir an yaşamak isteyenler
için yeni bir mekan göz kırpıyor. Hayırlara vesile umarım…
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.