Sahtekar / Changeling
Amerika her yaşadığı olumsuzluktan olumlu sonuçlar çıkararak
yol alan bir devlettir. Avrupa’nın önyargılarını olduğu gibi yenidünyaya
taşıyan insanların oluşturmuş olduğu devlet mekanizmasında insanları denetim
altında alan ve onları yönlendiren devlet mekanizmasının yaşadığı değişimleri
hukuk mücadelesi içindedir. Amerika’da değerler yaşanan olumsuz örneklere karşı
verilmiş direnişler üzerine oturmaktadır. Elbette direnişi ortaya çıkaran
orantısız gücün mazlumun üzerine uyguladığı baskıdır. Avrupa kıtasından gelen
sermaye sahiplerinin önyargıları ve kafalarında ki ideal toplumu yaratmak adına
uyguladıkları tüm baskılara karşı verilmiş mücadelelerin tarihidir bir anlamda…
Amerika’da sermaye egemenliğinin olduğu ama ona karşı liberal düşüncenin de
mücadelesini görmekteyiz. Sistem ile kavgası olmayanların sistemin yaratmış
olduğu sorunların üzerine yapmış oldukları mücadeleler ile reformlar ile
adımlar atmıştır. Atılan her adım kazanılmış haktır ve o hakkı koruyan hukuk
maddeleri oluşturmuşlardır…
Zalimlerin karşısında mazlumların zaferini konu alan birçok
olay tarihin dehlizlerinde yerini aldığı gibi, tersi de söz konusudur. Sömürge
döneminden emperyalist döneme geçişte sınıf mücadelesi Amerikan toplumun
özgürlükler karşısında ki duruşunu somutlamıştır… Amerika bugün Avrupa’dan
birçok konuda farklılık göstermektedir. Avrupa kültürünün yeniden yaratılması
değerlerin yeniden oluşturmasında elbette Avrupa kıtasında azınlık olanların
Amerika kıtasında en azından yönetim alanında çoğunluğu temsil etmesinin payı
vardır. Zalimlerden çok çekenler kendi zalimliklerini kurarken temelde sınıf
bakışı içinde fark olmamasına rağmen pratik alanında değişiklikler ortaya
çıkarmıştır.
1928 yılında Amerika’da bir şehir. Los Angeles’in işçi
sınıfının yoğun olarak yaşadığı bir şehrin kenar mahallerinden bir semt… O
dönemde teknolojinin gelişimine bağlı olarak ortaya çıkan yeni iş alanları.
Amerika Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı krizler dönemine denk
gelmektedir. Herbert Clark Hoover başkandır. Henüz New York borsası
çökmemiştir. Toplum yaşanan krizlerin ağırlığını üstünde taşımaktadır. Devlet
kendisini güvende hissetmek adına toplum üzerinde baskı aygıtını artırmıştır.
Polise özel yetki veren şehir idaresi, toplum içinde potansiyel olarak suç
işleyebileceklere karşı acımasız ve yargısız infaz etmektedir… Yetkiyi eline
alanlar denetim olmadığı ortamlarda en acımasız uygulamaları doğal olarak
görülür…
Ağırlıklı işçi sınıfından insanların oturduğu varoş
mahallelerinden birinde, Los Angeles banliyölerindeyiz. 1928'in mart ayında,
telefon operatörü olarak çalışan anne Christine Collins (Oscar ödüllü Angelina
Jolie), sakin bir cumartesi sabahında işe gitmek üzere evden ayrılırken dokuz
yaşındaki oğlu Walter ile vedalaşır. Akşam evine döndüğünde her ebeveynin en
büyük kabusuyla yüz yüze gelir: Biricik oğlu kayıptır. Polis tarafından çok
yoğun bir arama tarama çalışması başlatılır. Ancak küçük Walter en ufak iz
bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Ta ki aylar sonra polisten haber gelinceye dek
Collins için umutlar tükenmiştir. Christine'in oğlu olduğunu iddia eden bir
çocuk bulunmuştur. İtibarını kurtarmak isteyen polis, Collins ile evladının
kavuşmasını medya önünde bir halkla ilişkiler-tanıtım etkinliği gösterisi
olarak organize etmeyi tasarlar. Sayısız polis, medya organı, fotoğrafçı
arasında allak bullak olup adeta serseme dönen Christine, getirilen çocuğu
evine almaya ikna olur. Ancak yüreğinin derinliğinde kendisine getirilen
çocuğun oğlu Walter olmadığının bilincindedir.
Öykünün kurgusu dönemin tüm özelliklerini ortaya sermektedir. Belediye başkanının tercihi ile oluşmuş olan polis teşkilatı içinde ki özel bir birim sokaklardaki potansiyel olan tüm farlılıkları ortadan kaldırmaktadır. Şehir öyle bir düzen içinde olması istenmektedir ki, tüm dünyaya örnek olacak kadar düzenli, sorunsuz ve ideal bir şehir yaratmak… Bu dönemde inşaat ile şehir yeniden biçimlenirken toplum da polis gücü ile hizaya sokulmaktadır. Bir çocuğun kaybolması polis teşkilatının popüler konumunu pekiştirmek ve kötü imajını ortadan kaldıracak bir fırsattır. Çocuk bulunacak ve aileler mutlu yaşamına geri dönecektir. Polis içinde oluşan yozlaşmanın da üstü örtülecektir… İmaj için fırsat ellerine geçmiştir.
Öykünün kurgusu dönemin tüm özelliklerini ortaya sermektedir. Belediye başkanının tercihi ile oluşmuş olan polis teşkilatı içinde ki özel bir birim sokaklardaki potansiyel olan tüm farlılıkları ortadan kaldırmaktadır. Şehir öyle bir düzen içinde olması istenmektedir ki, tüm dünyaya örnek olacak kadar düzenli, sorunsuz ve ideal bir şehir yaratmak… Bu dönemde inşaat ile şehir yeniden biçimlenirken toplum da polis gücü ile hizaya sokulmaktadır. Bir çocuğun kaybolması polis teşkilatının popüler konumunu pekiştirmek ve kötü imajını ortadan kaldıracak bir fırsattır. Çocuk bulunacak ve aileler mutlu yaşamına geri dönecektir. Polis içinde oluşan yozlaşmanın da üstü örtülecektir… İmaj için fırsat ellerine geçmiştir.
Film imajları içinde polis teşkilatı, kadına saygısı olmayan
ve kendi erkinin sorgulanmasına tahammül bile edemeyen erkek egemen düzenin
sembolüdür aynı zamanda.
Polis bulduğu çocuğun kaybolan çocuk olduğunu iddia
etmektedir, fakat anne o çocuk kendi çocuğu olmadığını bilmektedir. Kendi
çocuğunun olmadığını kanıtlamak için öğretmene ve diş doktoruna giderek
onlardan da bildiğinin teyidini alır. Medya önünde gerçekleşen bu trajediye
polis teşkilatı sert tepki verir, onu görüşme adına polis karakoluna çağırır ve
orada yapılan tehditlere boyun eğmeyen anne psikiyatri kliniğine kod 12 adı
verilen özel bir statüde gönderilir. Orada başka bir gerçeklikle karşılaşılır.
Polise mukavemet eden kim varsa suçu olsun olmasın her birey kod 12’den oradadır.
Boyun eğmeyen, biat etmeyenlerin bir sorgu odası gibidir…
Amirine itaat etmeyen bir polisin tercihi başka bir
zincirleme olayı tetikler…
Bu arada Kanada’dan ülkeye kaçak geçen bir çocuk yakalanmıştır. O çocuğun yurtdışı edilmesi için görevlendirilen polis orada başka bir gerçekle karşılaşacaktır. Yakalanan çocuk başka bir gerçeği ortaya çıkaracaktır. Ölü çocukların kemiklerinin olduğu bir çiftlik! Zaman çocuklarının kemiklerinin toprak ile buluştuğu dillimden ilerlemektedir ve başka bir şehrin kaderini değiştiren olayların aslında başlangıcıdır… seri cinayetler, kaybolan çocuklar… Polisin elinde ki kayıp çocukların akıbeti bu cinayetler ile aydınlanacaktır. Masaya bırakılan her fotoğraf başka bir trajedinin aydınlanmasını ve drama dönüşmesini anlatır…
Bu arada Kanada’dan ülkeye kaçak geçen bir çocuk yakalanmıştır. O çocuğun yurtdışı edilmesi için görevlendirilen polis orada başka bir gerçekle karşılaşacaktır. Yakalanan çocuk başka bir gerçeği ortaya çıkaracaktır. Ölü çocukların kemiklerinin olduğu bir çiftlik! Zaman çocuklarının kemiklerinin toprak ile buluştuğu dillimden ilerlemektedir ve başka bir şehrin kaderini değiştiren olayların aslında başlangıcıdır… seri cinayetler, kaybolan çocuklar… Polisin elinde ki kayıp çocukların akıbeti bu cinayetler ile aydınlanacaktır. Masaya bırakılan her fotoğraf başka bir trajedinin aydınlanmasını ve drama dönüşmesini anlatır…
Sistem, bulmayı istediği şeyleri buldu…
Olayların kurgusu yaşanırken fark edilmez ama ilerleyen zamanlardan
geçmişe doğru bakıldığında nasıl ilmek ilmek iç içe geçtiği anlaşılır… Seri
katil kardeşinin evinde kardeşinin kocasının ihbarı ile yakalanır. Sistem öyle
bir şekilde eğitmiştir ki, kardeş kardeşi korumak yerine ihbar etmesini olağan
karşılar hale getirmiştir. Önyargılar asılında yakalanmadan mahkum etmiştir,
şimdi prosedür yerine getirilecektir...
İki dava açılır, paralel yürüyen iki dava... Birinde şehir
idaresi ve polisler sorgulanırken, diğer tarafta katilin verilmiş kararının
yasal hale getirilmesi… Yasalar ile polislere verilen orantısız güç hukuk
maddeleri çıkan olumsuz koşullardan dolayı yeniden gözden geçirilmesi ve insan
haklarına saygılı bir düzenleme adıma adım atılması… Sistem kendi içinde
kendisine karşı oluşan havayı kendi lehine reform ile düzenlemesidir...
“Kavganın başlatanı olma ama bitireni ol!”
Dava bitmiş, beklenen karar açıklanmış… Biri idama giderken
öte yandan özgürlükler hukuk maddesi altında güvence altına almıştır… Olayların
merkezinde olan çocuk bulunmamıştır ama o ölüm çiftliğinde olay yeni bulunan
çocuğun öyküsünde biraz daha umut şeklinde açılmıştır…
Anne artık eski işyerindedir, yaşama dönmüştür. Papaz
olayların çözümcüsü olarak işlevine devam etmektedir. Polis devleti olmamak
adına mücadele etmeye medya aracılığı ile işlevine devam eder. Reformist görevi
üzerine kilise adamı üzerine almıştır. Anne umudunu üzerinde her daim
taşıyacaktır, çünkü çocuğun akıbeti belirsiz bırakılmıştır. Şehir idaresi polis
müdürleri ile birlikte görevini bırakmış ve bir daha yönetime talip
olmamışlardır.
Bu kadar çok temaya değinme çabası, Angelina Jolie'nin gayet teknik ve yer yer abartılı oyunculuğu, son olarak da filmin finalinin hangi günde geçtiğini öğreniş şeklimiz, aslında Sahtekar'ın amacını belli ediyor. Filmin son bloğuna gelindiğinde, aradan geçen yılları anlatmak için Oscar ödül töreni kullanılıyor. Frank Capra'nın Bir Gecede Oldu (It Happened One Night) filminin Akademi Ödülleri'nden zaferle ayrıldığı günde geçiyor final. Bu konuda bayağı yorumlar da yapılıyor karakterler tarafından…
Kaybolan çocuk bir olayın sonlanmasına sebep olmuştur, yetkileri ellerinde toplayanların ne kadar zalim olabildikleri ve kontrolsüz güç kullandıkları kanıtlanmış ve onların gücü sistem içinde çözülmüştür…
Bu kadar çok temaya değinme çabası, Angelina Jolie'nin gayet teknik ve yer yer abartılı oyunculuğu, son olarak da filmin finalinin hangi günde geçtiğini öğreniş şeklimiz, aslında Sahtekar'ın amacını belli ediyor. Filmin son bloğuna gelindiğinde, aradan geçen yılları anlatmak için Oscar ödül töreni kullanılıyor. Frank Capra'nın Bir Gecede Oldu (It Happened One Night) filminin Akademi Ödülleri'nden zaferle ayrıldığı günde geçiyor final. Bu konuda bayağı yorumlar da yapılıyor karakterler tarafından…
Kaybolan çocuk bir olayın sonlanmasına sebep olmuştur, yetkileri ellerinde toplayanların ne kadar zalim olabildikleri ve kontrolsüz güç kullandıkları kanıtlanmış ve onların gücü sistem içinde çözülmüştür…
Sahtekar / Changeling
Yönetmen: Clint Eastwood
Senarist: J. Michael Straczynski
Oyuncular: Angelina Jolie
John Malkovich
Geoff Pierson
Jeffrey Donovan
Jason Butler Harner
Colm Feore
Amy Ryan
Michael Kelly
John Malkovich
Geoff Pierson
Jeffrey Donovan
Jason Butler Harner
Colm Feore
Amy Ryan
Michael Kelly
Müzik: Clint Eastwood
Görüntü yönetmeni: Tom Stern
Kurgu: Joel Cox
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.